Page 43 - index
P. 43

EN GÜÇLÜ ANINDA DA

             	 Sivas Kongresi, meclis açılmamış ve o sıralarda Amerikalı
             Gazeteci Mr. Brown ile bir sohbeti var ve diyor ki ‘’Türk halkı iyi bir
             eğitim görmelidir, Eğitim okul demektir. ‘’
             	 Eskişehir’de bozguna uğruyoruz, 30 bin kişi askerden kaçıyor,
             Meclisin Kayseri’ye taşınması gündemde, Sevr Antlaşmasının tekrar
             imzalanması gündemde, Mustafa Kemal Atatürk böyle bir ortamda 6
             gün boyunca 1. Maarif(Eğitim) Kongresi’ni yapıyor, İşte temel eğitim
             ilkeleri Cumhuriyetimize temel olacak ilkeler işte o zaman atılıyor,
             savaşın ortasında cehennemin ortasında ateşten gömleğin giyildiği
             sıralarda…
             	 İzmir’in kurtuluşundan sonra etrafına Türk ve yabancı
             gazeteciler toplanıyor ve soru şu ‘’ Evet memleketi kurtardınız şimdi
             ne yapmak istersiniz? ‘’ Ne cevap veriyor? ‘’ Maarif vekili olacağım,
             öğretmenlik yapacağım’’… 2 -3 yıl önce idam kararına mahkûm
             edilmişsin, dibi görmüşsün ama 2-3 yıl sonra bir numaralı adam
             olmuşsun, istediğini yapabilirsin. Ama ne diyor, öğretmen olacağım
             eğitim ile ilgili çalışmalar yapacağım. O çadırında konuşan insan bu
             işte. En zor anında da en güçlü anında da hayalinden ve doğrularından
             vazgeçmiyor. İçindeki çocuğu dinliyor.
             	 Ordinaryüs Profesör Doktor Sadi Irmak’ın Atatürk’ten Anılar
             adlı kitabında şöyle der:
             Atatürk hakkında şiirler yazan Behçet Kemal Çağlar’ı bilirsiniz. Bizim
             düştüğümüz hataya düşer şöyle bir lider şöyle bir askerî deha şöyle
             bir komutan… Atatürk alır o şiiri bakar ve ‘’Behçet, olmamış, benim en
             önemli kişiliğim, benim asıl kişiliğim öğretmenliğimdir.’’ der.
             Hani hepimizin bildiği Atatürk’ün salıncakta sallanırken çocuklar gibi mutlu olduğu fotoğrafı vardır ya, işte hepimiz onu onun en mutlu
             olduğu an sanarız ama onun en mutlu olduğu an; bir gece Çanakkale’de çadırının içinde cehennemin ortasında çizdiği o şablonu 13 yıl
             sonra kara tahta başında halkına öğrettiği andır. Savaşlar bitmiş, cepheden cepheye koşturmalar bitmiş ama rahat oturmuyor bir yerlere
             gidiyor kara tahta başında halkını bilgilendirmeye çalışıyor, öğretmenlik yapıyor. En zor anında da en güçlü anında da eğitimden eğitmekten
             vazgeçmiyor.

                                                                                                                  Ezgi TOPCUOĞLU
                                                                                                                       İngilizce Öğretmeni
                                                                                                 Yunak İMKB Yatılı Bölge Ortaokulu  

                                                                    43
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48