Page 56 - index
P. 56

SOSYAL MEDYA KÜLTÜRÜ

	 Sosyal medya, “tek yönlü bilgi paylaşımından çok, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımını sağlayan
medya sistemi” olarak; kültür ise “tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde oluşturulan maddî ve manevî
değerler bütünü” olarak tanımlanıyor. 2018 Ekim ayında yapılan bir araştırmaya göre ülkemizde 43 milyon
Facebook, 37 milyon Instagram ve 9 milyon Twitter kullanıcısı olduğu söyleniyor. Peki, bu kadar insanın iletişim
halinde olduğu bu paylaşım ağlarında nasıl davranacağımızı biliyor muyuz? Sosyal medya kültüründen
bahsedebilir miyiz?
	 Kültür, yaşamımızın her alanındaki davranışlarımızın bütünüdür. Kültürümüzün basit örnekleri olan;
başkasına ait bir odaya girmeden önce kapıyı çalmak, teşekkür ederim ve lütfen kelimelerini kullanmak gibi
çoğaltabileceğimiz yazılı olmayan ama hepimizin benimsediği davranışlar toplumsal hayatımızı düzenler.
Fakat sosyal medyada geçirdiğimiz zamanda nasıl davranacağımıza dair birikimimiz, kurallarımız yok ve
yetişkinlerin bile sonradan pişman olabileceği davranışlarda bulunmasına yol açabilen bu durum gençler için
büyük risk oluşturmaktadır.
	 Ergenlik dönemi gençlerimizin kendilerini tanımaya, bulmaya çalıştıkları, kendilerine " Ben kimim?”,
“İnsanlar hakkımda ne düşünüyor?”, “Arkadaşlarım beni seviyor mu?”, “Nasıl görünüyorum?" gibi
soruları sordukları bir dönemdir. Bir gencin hayatında her şey yolunda görünse bile bu dönem zorlayıcı
ve kafa karıştırıcı olabilir. Günümüz gençleri bir de bu dönemi sosyal medya çağında yaşıyorlar. Sosyal
medyadaki varlıklarıyla kendilerini tanımlamaya çalışıyorlar. Hayatlarına dair her unsuru; nasıl yaşadıklarını,
ne giydiklerini, nerede olduklarını, ne yiyip içtiklerini, arkadaşları hakkında ne düşündüklerini kontrolsüzce
paylaşabiliyorlar. Bu da onları maddî, manevî her türlü istismara açık hale getirebiliyor.
	 Sosyal medyanın getirdiği belirsizlik içinde gençlere ancak davranışlarımızla örnek olabiliriz. Hiçbir
kuralın olmadığı bu alanda, öğretmenlerin davranışı gençler tarafından kolayca benimsenebilir. Örneğin,
paylaşımlarımızda dilimize ve tavrımıza daha da dikkat edebiliriz. Fotoğraf ve video ile özel hayatımıza dair
paylaşımlarda bulunmayarak bu tarz paylaşımların olağan olmadığı mesajını öğrencilerimize verebiliriz. Eğer
bir öğrencimizle ilgili bir paylaşımda bulunacaksak o öğrencimizden önce izin alarak onun da arkadaşlarını
içeren bir paylaşımda bulunmadan önce arkadaşlarından izin almasını sağlayabiliriz.
	 Sosyal medya, hayatımızda on-on beş yıldır var; fakat tüm insanlık tarihine nazaran çok kısa bir süre.
Bu da bizi çok deneyimsiz yapıyor. Ve bir gün sosyal medya kültüründen bahsedeceksek eğer şu anki
davranışlarımızla onu oluşturmaktayız. Yaptığımız her şeyin gençlerimiz için belirleyici olabileceği bilinciyle
her zamankinden daha özenli, dikkatli ve duyarlı olmak zorundayız.  

                                                                                       Yağmur Özlem GAZELOĞLU
                                                                                                Matematik Öğretmeni

                                                                                       Yunak Şehit Şevki Akgün MTAL

                                                        56
   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61