Page 60 - index
P. 60
EĞİTİM VE AİLE
Eğitim, bireylerin davranışlarında kasıtlı olarak istendik davranış değişikliği meydana getirme sürecidir(Ertürk). Tanımı
biraz irdeleyecek olursak, okullarda öğrencilere akademik derslerin yanında olumlu davranışların da kazandırılması gerektiği
anlaşılıyor. Çünkü sadece akademik başarı, toplumun ilerlemesi için yeterli değildir. Başarısız bir öğrenci yetiştirebiliriz ama
vicdan sahibi olmayan, toplumsal duyarlılığı gelişmemiş bireyleri yetiştirmemiz asla kabul edilemez.
Eğitimde başarıyı üç faktör etkilemektedir: Aile, öğrenci ve öğretmen. Bunların içinde en önemlisi aile diyebiliriz. Araştırmalar
da gösteriyor ki çocuklarda kişilik gelişiminin büyük çoğunluğu 0-7 yaş arasında gerçekleşmektedir.
Bu yaş aralığında yani okul öncesi dönemde çocuk için ailenin onunla ilgilenmesi, ihtiyaçlarını karşılaması, ona içten
sevgi göstermesi çocuğun ailesine karşı güven duygusunu geliştirmektedir.
İlgisiz yetişen, sorunlarıyla ilgilenilmeyen, ihmal edilen çocuklarda ise okul döneminde kişilik ve davranış bozuklukları
sıklıkla görülebilmektedir.Ya saldırgan bir tutum sergileyip arkadaşlarına zarar verebilmekte ya da pasif bir şekilde, sınıfın en
köşesinde sessiz kalarak kendini dış dünyaya kapatabilmektedir.
Dört farklı ebeveyn tutumundan bahsedebiliriz:
1.Baskıcı-Otoriter Aile Tutumu: Bu aileler aşırı kuralcıdır ve asla kurallardan taviz vermezler. Böyle ailede yetişen bir
çocuk aile içinde durgunken okul ortamında saldırgan ve asi olabilmektedirler.
2.Aşırı Koruyucu Aile Tutumu: Anne-babanın aşırı koruması, çocuğa gereğinden fazla kontrol ve özen gösterilmesi
anlamına gelir. Denetim çok fazla olduğundan çocuğun toplumsal yönü çok fazla gelişemez, tek başına bir işi yürütmede zorluk
çeker ve okulda yalnız kalabilmektedir.
3.Tutarsız Aile Tutumu: Bu tür ailelerde ebeveynlerin çocuklara yönelik davranışlarında tutarsızlık vardır. Aynı davranış
bir gün ödüllendirilirken başka bir gün cezalandırılmaktadır. Çocuk hangi tepki ile karşılaşacağını kestiremez. Böyle çocuklar
zamanla diğer insanlara güvenmeyen her şeye şüpheyle yaklaşan kararsız bir kişilik geliştirebilirler.
4.Destekleyici Aile Tutumu: En sağlıklı ebeveyn tutumudur. Bu aileler çocuklarını her konuda desteklerler ve içten bir
sevgi gösterirler. Anne baba : “Bunu böyle yapmaman gerektiğini biliyordun. Gel şimdi böyle bir sorunla tekrar karşılaştığında,
daha iyi nasıl ele alabileceğini birlikte tartışalım.” şeklinde yaklaşır.
Ebeveynler çocuklarına karşı daha duyarlı olmalıdırlar. Onların istek ve ihtiyaçlarına cevap verebilmeli, onlarla
duygusal yakınlık kurabilmelidirler. Sadece akademik başarı odaklı (iyi notlar aldığında güler yüz göstermek ve aferin deyip,
ödüllendirmek, kötü not aldığında kızmak, kıyaslamak) bir tutum sergilememeliyiz. Öncelikle olumlu yönlerini görmeye
çalışmalıyız.
Eğer gerçekten gerçekçi bir gözle onlara bakarsak hepsinin biricik ve özel olduğunu, hepsinin apayrı çeşit çeşit
yeteneklerin olduğunu, hepsinin bir alanda başarılı olabileceğini görebiliriz ama tabi akademik başarı odaklı bakışımızı bir
değiştirebilsek.
Ünlü psikoloji profesörü Gardner, zekâ üzerine birçok araştırma ve çalışma yapmıştır. Yaptığı uzun çalışmalar
sonucunda sekiz farklı zekâ türü olduğunu söylemektedir:
1)Sanatsal ve görsel yeteneklerin ortaya çıktığı: Uzamsal Zekâ
2)Bedensel hareketlerin ön plana çıktığı: Kinestetik Zekâ
3)Sesleri işitmeye ve anlamlandırmaya yönelik yeteneklerin ön plana çıktığı: Müziksel Zekâ
4)Hitap, konuşma yeteneklerinin ortaya çıktığı: Sözel Zekâ
5)Kendi içsel potansiyelini keşfetmeye yönelik yeteneklerin ortaya çıktığı: İçsel Zekâ
6)Çevresindeki insanlarla kolay ilişkiler kurmayı sağlayan: Sosyal Zekâ
7)Matematiksel sayı ve sembollere anlamlandırmaya yönelik yeteneklerin ortaya çıktığı: Matematiksel Zekâ
8)Doğayı, canlıları, çevreyi anlamlandırmaya yönelik yeteneklerin ortaya çıktığı: Doğasal Zekâ
Gardner’a kulak verirsek, dersleri çok iyi olan, matematiksel problemleri çok hızlı çözen bir öğrenci ne kadar zeki ise
piyano çalan biri de, çok iyi basketbol oynayan biri de çok iyi yazılar yazan biri de aynı ölçüde zekidir.
Yeter ki onları destekleyelim, onların yanında olalım, başarılı olabileceklerini hissettirelim ve her zaman destek olalım.
Hakan TEKİN
Rehber Öğretmeni
İnönü Ortaokulu
60